CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın ilçeyi köy gibi yönettiğini, yolun alt bölgesindeki tarım arazilerini katlettiğini söyledi.
Esmanur GÜLBAHAR/M.TAHA ÇELİKBAŞ/HERKES DUYSUN
CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün, Herkes Duysun için yaptığı değerlendirmede Yıldırım’daki mevcut belediye hizmetlerine dair eleştirilerde bulunurken, CHP’nin seçim çalışmaları ve kazanmaları halinde ilçede yapacakları hizmetlerden bahsetti.
“1 MİLYON NÜFUSLU YILDIRIM HALA KÖY KOŞULLARINDA”
Yıldırım ilçesinin güvenli bir kent olmadığına ve Yıldırım’a kent kimliği kazandırmak istediklerine dikkat çeken İlhami Gün, “Yıldırım ilçemizde önümüzdeki yerel seçimlerde güvenli bir kent yapmak istiyoruz çünkü güvenli bir kent değil. Yıldırım, çocuklarımızın ve kadınlarımızın sokakta kendilerini rahat ifade edebildikleri, günün herhangi bir saatinde sosyal hayatın içerisinde rahatlıkla yer alabildikleri bir kent olmaktan çıkmış durumdadır. Bir kent kimliği kazandırmak istiyoruz. 1 milyon nüfuslu Yıldırım hala köy koşullarındadır. Altyapı ve imar sorunları var. Kentin kendi yerleşim planı ile ilgili ciddi sıkıntıları var. Yaşam alanları içerisinde tamircilerden, küçük ölçekli esnaf işletmelerinin, insanın yerleşim hayatının içerisinde iç içe geçtiği bir kent durumu söz konusu. Sanayi sorunu var. Dışarıya iş gücü veriyoruz. Bu anlamda Yıldırım sanayi kenti olma açısından da sıkıntılıdır. Kentin daha modernleştiği, güvenli, sosyal donatı alanları olan, tiyatrosu, sineması ve Atatürk büstünün olduğu bir meydanı olan bir kent vadediyoruz. Bunu da gerçekleştirmek için Yıldırımlılar ile birleşerek, Yıldırım sakinlerinin de teveccühü ile önümüzdeki süreçte halkçı, sosyal demokrat belediyecilik ile inşallah iktidar yaparız.” dedi.
“OKTAY BAŞKAN GEREKEN HİZMETİ VEREMİYOR”
Mevcut Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ı eleştiren Gün şöyle konuştu:
“Oktay Başkan davetiye programlarını hayata geçirmenin dışında, belediyecilik anlamında gereken hizmeti veremiyor. Oktay Başkan kentin koşullarını düzenlemek, insanların hayatını kolaylaştırmak, sosyal imkanlar yaratmak, Yıldırım’ın altyapı ve üst yapı sorunlarının giderilmesi ile ilgili vermesi gereken hizmeti veremiyor. Yıldırım, Bursa’nın ikinci büyük ilçesi ve gelir düzeyi de bu oranda büyük. Kamu kaynaklarından alması gereken hizmeti alamıyor ve yapılması gereken hizmetler yapılamıyor. Mağdur bir kent. Bunların giderilmesi için Oktay Başkan’ın yapması gereken çok şey var ama maalesef bunları yapamıyor.” dedi.
“YOLUN ALT BÖLGESİNDEKİ TARIM ARAZİLERİNİ KATLETTİ”
CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün, ilçede kaçak yapılara müsaade edildiğini de iddia ederek, “Oktay Başkan, Yıldırım’da yolun alt bölgesinde tarım arazilerinin hepsini katletti. Yıldırım’ın ihtiyacı olmayan kaçak yapılar başta olmak üzere birtakım yapılara izin veriyorlar. Kaçak yapılar başta olmak üzere lojistik merkezi diye bir yer açtılar. Doğa felaketini bilimsel olarak incelemek gerekiyor. Yıldırım’da hazineye ait olan bütün boş arazileri kentsel dönüşüm adı altında büyük boyda puntolu tabelalar kurarak Yıldırım halkına algı yönetimi yaparak kandırmaya çalışıyor. Haksızlığa uğrayan insanların hakları ve temsilcisi olmaya devam edeceğiz. Yıldırım Gökdere’de Cuma Pazarı diye tanımladığımız Kanalboyu bölgesinde yaklaşık 50-60 yıldır dededen toruna kalmış küçük ölçekli oto tamirci atölyeleri var. O atölyedelerdeki insanları, günlük iş faaliyetlerini yürütemeyecek hale getirdiler. Oradaki pazar yerini düzenleyerek kent turizmine uygun hale getirmek için yerleşim alanının zeminini yukarı doğru doldurmak suretiyle zeminde ciddi fark yaratarak, esnafın dükkanlarına doğru bir alan kapatması söz konusu ve orada 60 yıldır oto tamirciliği yapan esnafa, ‘Burayı kafeteryaya çevir, daha modern bir görünüm kazandır, burayı Arap Turizmine çevirmek istiyoruz.’ diye bir dayatma içerisindedir. Esnaf arkadaşlarımızın da haklı olarak, ‘Yeni bir sanayi bölgesi inşa edin, isterseniz kiracı olalım isterseniz bize bunu satın, makul koşullarda biz bunları size geri ödeyelim. Yıldırım içerisindeki bu kirliliği oluşturan bu işletmeleri yerleşik hayatın dışına çıkararak kenti de temizlemiş olalım.’ diye bir talebi var. Biz de bu talebi aslında kamuya taşıyarak dillendirdik ve sahiplendik. Belediye başkanımız Oktay Bey bu durumdan rahatsız oldu ve ertesi gün ziyaret programlarını iptal ederek esnaf arkadaşları ziyaret etti. 5 dakikalık bir video çekimi yapıp sosyal medyada yayınladılar. ‘CHP’liler her şeye muhalefet yapıyorlar, aslında bizim esnafla bir sorunumuz yok biz onlara bu planlamayı beraber yaptık. Esnaf ile aramızı açmak istiyorlar.’ diye bir ithamda bulundular. Biz daha sonra esnaflarla tekrar bir araya geldik ve kesinlikle olay böyle değil, manipüle ediyorlar, buradaki esnafın ciddi sorunları var. Bundan sonraki süreçte de takipçisi olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
“KENT İNSANINI MAĞDUR EDEREK YATIRIM YAPMAK BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIYLA BAĞDAŞMAZ”
Karapınar sorunu gerçeğini bütün kamuoyuna duyuracaklarını da belirten Gün şu ifadeleri kullandı: “Karapınar’dan Kestel bölgesine bağlanan bir anayol çalışması var. 2019’dan beri oradaki insanların evlerini yıkmak için dava açıldı. İnsanlar haklı olarak hukuki süreçleri detaylı bilemedikleri için mağdur oldular. Mahkeme kararı ile rayiç bedeli 2019 yılından hesaplanmak suretiyle, bugünkü para değeri ile yeniden bir mülk almanın mümkün olmadığı gerçeği ile kolluk kuvvetleri gücünü kullanarak insanları evlerinden tahliye ettiler. Vatandaş sabah kalkıyor, evinden kahvaltı yaparken birden kapısına jandarma ve polislerin geliyor. Vatandaş, tebliğ edilmediğini söylüyor. Tebligat muhtara geliyor fakat muhtar bunu vatandaşa bildirmiyor. Vatandaş karşı çıkınca da ters kelepçe yapılıyor. Evde 8 gün önce ameliyat olmuş, dikişleri alınmamış ve engelli raporu olan vatandaşlar evden çıkarılarak, eşyaların boşaltılmasına bile izin vermeden evi yıkmaya başlıyorlar. Biz bunu gece vatandaşların araması ile öğrendik. Engelli vatandaşı sokakta çıplak bir şekilde betonun üzerinde atıyor. Ben muhtarı aradım, ‘Muhtarım burada bir ev yıkılmış, vatandaş mağdur, sokakta yatıyor. Neden müdahale etmiyorsunuz? Bu insanlara konaklama için bir imkan yaratılmıyor.’ dedim. Bunun üzerine saat 01:00’de bu vatandaşların Ürünlü’de bir konaklama evine götürüldüğü bilgisi paylaşıldı. Kent insanını mağdur ederek, yaşam koşullarını zorlaştırarak, imkansızlıklar ve çaresizliklerle baş başa bırakarak kentte yeni yatırım yapmak, Belediyecilik anlayışı ile bağdaşmaz. Bunun altında olsa olsa rant ekonomisinden başka bir şey yatmaz. Bunun sonucu da oraya dayanıyor. Yolun geçtiği bölgenin hemen altında ve üstünde hazineye ait geniş araziler var. Bu araziler de müteahhitlere verilmiş durumdadır ve bunun karşılığında bölgenin bir tanesinden 64 daire, bir diğerinden de 35 daire şeklinde Belediyeye kaynak geliyor. Dolayısıyla devlet eli ile hazine arazisinda evleri yıkılan vatandaşlara kâr hedefi gözetmeksizin, kamu hizmeti ekseninde konut inşa edilebilirdi. Biz bu mağduriyeti kamuoyuna taşıyınca başta Bursa Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, Yıldırım Belediyesi ve maalesef Bursa’da da kalemini birileri için kullanan bir kısım medya kalemşörleri de bize yönelik bir algı operasyonu yönetmeye çalışıyorlar. Olmayan bir şeyi var etmişiz gibi bizim üzerimizde birtakım manipülasyon hareketleri oluşturmak isteniyor. Buyursunlar gelsinler, Karapınar meydanına gidelim ve o halkın karşısına hep beraber çıkalım. Bursa’nın bütün medya aktörlerini çağıralım. Bu olayın gerçek yüzünü oradaki insanlar kendileri anlatsınlar. Gerçeği de kamuoyu daha şeffaf bir şekilde yerinde öğrenmiş olur. Biz bu tarz mağduriyetlerin her dönem karşısında olacağız. Bursa’da halkla beraber muhalefetimizi daha da sertleştireceğiz. Biz bunu duyurunca da vatandaşları arayarak, ‘Siz CHP ile ilişki kuruyorsunuz. Onlar bizi karalıyorlar. Biz bunu sizin yanınıza bırakmayacağız.’ diyerek tehdit ve şantaj ile oradaki insanlara da psikolojik baskı ve mobbing uyguluyorlar. Bu büyük bir ahlaksızlıktır. Biz şimdi orada daha farklı adımlar atacağız ve bütün Bursa basını bunu duyacak. İşin arkasındaki esas gizlenenin ne olduğunu bütün Bursa hep beraber öğreneceğiz.”