Dolar 32,6300
Euro 35,3136
Altın 2.472,27
BİST 10.872,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 28°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
28°C
Hafif Yağmurlu
Cum 29°C
Cts 30°C
Paz 31°C
Pts 32°C

Uzman isimlere soruldu: Bu sezon hastalığı nasıl atlattınız?

Uzman isimlere soruldu: Bu sezon hastalığı nasıl atlattınız?
29 Ocak 2023 16:00

2020’den bu yana ilk defa bu kışı koronavirüs salgınının tedbirlerinden uzak geçiriyoruz. Ancak grip vakalarında önceki yıllara göre belirgin bir artış var.

Hürriyet’ten Melis Yılmaz, doktorlara bu sezon hasta olup olmadıklarını, olduklarında nasıl iyileştiklerini sordu. Özel tariflerini, yıllardır uyguladıkları püf noktalarını öğrendi..

Bu kış koronavirüs etkisini azalttı ama bu kez de grip, influenza veya RSV gibi farklı enfeksiyonlar nedeniyle hastayız. Bu hastalıkların semptomları COVID-19’a çok benziyor. İyileşmekse haftalarca sürebiliyor. Göğüs hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Adil Can Güngen “Hastalıkları birbirinden ayırt etmek için mutlaka PCR testi yaptırmak gerekiyor” diyor. Bu virüslerden korunmak ve daha hızlı iyileşmek için uyku düzenimize dikkat etmemiz gerektiğiyse tüm doktorların ortak fikri.

Prof. Dr. Derya Uludüz, nöroloji uzmanı:

  • Hiç yataktan kalkmadan uyumaya çalıştım. İyi bir uyku vücudumuzda enfeksiyonla savaşmak için ihtiyaç duyulacak kaynakları korumamıza yardımcı olur. Bağışıklık sistemimiz tarafından üretilen sitokin, enfeksiyonlarla ve kronik iltihaplanmalarla savaşırken aynı zamanda bizi normalden fazla uyumaya meyilli hale getirebilir. Uykusuz kaldığımızda bağışıklık sistemimizin düzgün çalışması için gerekli olan T hücresi ve sitokin etkinliğini azaltır.
  • Enfeksiyonlara karşı savaşırken yükselen ateş koruyucudur. Ateşimiz de uykuda yükselir. Uykusuzluk enfeksiyonlara karşı savunmamızı azaltır ya da tamamen çökertir. İşte bu nedenle annelerimiz çabuk iyileşmek için düzenli uyumamızı isterken haklıymış!
  •  Ben hastalandığımda bir de bol bol su içtim. Beraberinde de ıhlamur ve bol limonlu çay… Yeterli sıvı almıyorsanız, vücudunuz sıcaklığını düzenlemekte zorlanabilir. Susuz kalmak ateşinizi daha fazla yükseltebilir. Yeterli sıvı, mikropların ciltten vücuda girmesini önlemek için bir bariyer görevi görür. Ayrıca öksürme, hapşırma ve hatta sadece nefes alma sırasında burnun tahriş olmasını azaltır.
  • Ben boğazımı rahatlatmak için bir tutam zencefil tozu, zerdeçal tozu, limon suyu ve bal karışımını bir tatlı kaşığıyla sabah-akşam yedim.
  • Hiç antibiyotik kullanmadım. Çünkü ateşim 38.5 dereceyi geçmedi. Bakteriyel enfeksiyonlarda ateş sıklıkla 38.5 dereceyi geçiyor. Ben viral bir durum olduğunu düşündüğüm için antibiyotikten uzak durdum. Yerine parasetamol, bol C vitamini (C vitaminini içeren bol bol mandalina-portakal yedim), D vitamini ve çinko içeren pastiller aldım.

“BOL BOL SIVI ALDIM, GARGARA YAPTIM”

 

Doç. Dr. Adil Can Güngen, göğüs hastalıkları uzmanı:

Başkalarıyla yakın temastan kaçındım, hastalığın bulaşıcı olduğu dönemde işe gitmedim. Cerrahi maske takmak diğer insanlara bulaşmanın önlenmesine yardımcı olur. Hasta kişilerle veya enfekte yüzeylerle temastan sonra göz, burun veya ağza dokunmak bulaşmaya neden olabilir. Sık dokunulan telefon, bilgisayar, kapı kolları gibi yüzeyleri sık sık alkol bazlı dezenfektanlarla temizledim. Bu önlemlere rağmen yine de hastalandım.

Tedavide antibiyotiklerin yeri yoktur. Antiviral ilaçlar hastanın şikâyetleri başladıktan sonraki ilk 48 saat içinde kullanılırsa etkili olur. Gerekirse hastaların semptomlarını hafifleten ateş düşürücüler ve ağrı kesiciler verilebilir. Ben boğaz ağrısı için tuzlu su ya da karbonatlı suyla gargara yaptım.

Ateş ve sıvı kaybı nedeniyle bol bol sıvı aldım. Protein ve vitamin içeriği yüksek gıdalarla beslendim.

Düzenli uyumaya dikkat ettim. Özellikle 23.00-7.00 arasında uyku antioksidan özelliği olan melatonin hormonunun salımını sağlar.

Ağır egzersizlerden kaçındım. Eğer kendinizi iyi hissederseniz yürüyüş ve esneme hareketleri yapabilirsiniz.

Bulunduğum odayı sık sık havalandırdım. Bu iyileşme süresini kısaltır.

“BUHARLI SUYA 1-2 DAMLA NANE/LAVANTA YAĞI…”

elif nida zafer e1674996564791

Elif Nida Zafer, beslenme ve diyet uzmanı:

  • Geçen aylarda baş ağrısıyla başlayan ve ilerledikçe ateş, halsizlik, öksürük, gece nefes darlığı gibi belirtilerle devam eden COVID-19 geçirdim. İlaç almayı çok sevmem. Test sonucumu öğrenir öğrenmez C vitamini, çinko, D vitamini takviyelerimi aldım. Çünkü bu takviyeler Grip, COVID-19, Influenza gibi salgın hastalıklarda vücut direncini güçlendirir.
  • Sadece su içmeyi canım istemediği için bitki çayı içtim. Sıcak olması solunum yollarımı rahatlatıyordu.
  • Yine boğaz ağrısı ve burun tıkanıklığı için buharlı suya 1-2 damla nane/lavanta yağı damlatıp 10 dakika yüzüme buhar banyosu yaptım.
  • Gündüz evimin bahçesinde güneşi hissetmeye çalıştım. Güneş ışığı D vitamini sentezini arttırdığı için halsizliğime iyi geliyordu.
  • Boğaz ağrım için sıcak süte pekmez ekleyip içtim.
  • Duş almak her gün beni kendime getiriyordu.
  • Balık, taze sıkılmış portakal, limon, sebze suyu, çorba ve kuru meyveleri bu dönemde çok tükettim.

“ÖKSÜRÜĞE KARŞI BAL, YARIM LİMON VE BİRAZ KARABİBER…”

Prof. Dr. Halit Yerebakan e1674996466535

Prof. Dr. Halit Yerebakan, kalp ve damar cerrahı:

Ben de bu yıl üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanan kişiler arasındaydım. Mesafe kurallarına uyuyorum ancak iş çocuklarım söz konusu olunca değişiyor. Doğal olarak hastalıkları döneminde onlara yakın oluyor ve ben de hastalanıyorum.

Halihazırda bitkin hissediyorsanız, bu aslında soğuk algınlığına zemin hazırlayabilir. Çünkü stres, bağışıklık sistemimizin enfeksiyonla savaşma yeteneğini zayıflatan bir hormon olan kortizolün pompalanmasına neden olur. Bu sebeple kırgınlığın başladığı andan iyi olana kadar tüm iş yoğunluğuma ara verip önce ruhen rahatlamaya çalışıyorum.

Araştırmacılar düzenli olarak 7 saatten az uyuyan kişilerin, her gece 8 saat veya daha fazla uyuyanlara göre soğuk algınlığına yakalanma olasılığının üç kat daha fazla olduğunu buldu. Soğuk algınlığı tedavisi söz konusuysa ben de iyi bir uykuyu listemin başında tutuyorum.

Probiyotiklerin virüsleri gerçekten uzak tutabildiğini doğrulamak için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor. Ancak elimizdeki araştırmalar probiyotiklerin semptomlar ortaya çıktığında da faydalı olduğunu gösteriyor. Bu sebeple hastalığa yakalanmış olsam da semptomlarımı azaltabilmek için kullanmaya önem veriyorum.

Diğer bir problemse öksürük. Öksürük için çok çeşitli yöntemler deneniyor ancak çoğunun temelinde bal var. Öksürük için bal kullanmak öksürüğü tamamen ortadan kaldırmaz ama yatmadan önce alınan tek bir dozun öksürüğü baskılayabileceğine dair kuvvetli kanıtlar var. Ben de gece öksürüğü için balı tercih ediyorum.

Tarifim: 1 Yemek kaşığı bal, yarım limon ve biraz karabiber…

Karıştırıp şurup gibi içiyorum.

Sıcak bir şeyler içmek iyi geliyor, bunu daha da faydalı hale getirmek mümkün. Tercihim zencefil ve limonu beraber kaynatmak. Kaynama esnasında limon bir şekilde zencefilin acılığını alıyor. Son olarak tatlandırmak için bir miktar bal… Renklendirmek içinse ödem atımına da yardımcı, mayhoş tadıyla hoşuma giden hibiscus…

Yıllar önce Nebraska Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma tavuk suyu çorbanın soğuk algınlığının etkilerini azaltmaya yardımcı antienflamatuar özelliklere sahip olduğunu buldu. Kişisel olarak hastalık dönemlerimde kahvaltıdan akşam yemeğine kadar, başka bir şey içmediğimi söyleyebilirim. Biraz tuz, karabiber ve pul biber ter dökmemi de sağlıyor.

Birçok tarif var. Ben tanesiz, su gibi olanı tercih ediyorum.

Kaynak: Hürriyet – Melis Yılmaz

Marmara Üniversitesi iletişim Fakültesi mezunudur. 10 seneyi aşkın süredir çeşitli basın kuruluşlarında editör ve sosyal medya uzmanı olarak görev almıştır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.