Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the ad-inserter domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/iyilikveguzellik.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
Türkiye'nin ilk kadın akrobasi pilotu neden minare işçiliğinden emekli oldu?

Türkiye’nin ilk kadın akrobasi pilotu neden minare işçiliğinden emekli oldu?

Türkiye’nin ilk kadın akrobasi pilotu olan Atatürk’ü manevi kızı Sabiha Gökçen’in yetiştirdiği 4 kadın pilottan biri olan Edibe Subaşı’nın, sigorta kayıtlarında Türk Hava Kurumu’ndan ‘minare işçisi’ olarak emekli olduğunu biliyor muydunuz? Hikayesini araştırmacı yazar İlknur Güntürkün Kalıpçı anlattı.

BURSA (İGFA) – Atatürk’ü en iyi anlatan kadın araştırmacı yazar İlknur Güntürkün Kalıpçı, Atatürk’ün manevi kızı ve dünyanın ilk kadın savaş pilotu olan Sabiha Gökçen ile bir anekdotunu aktardı.

Herkes Duysun TV’de yayınlanan Yavuz Gerçekçi ile Gerçek Sesler programına konuk olan araştırmacı yazar İlknur Güntürkün Kalıpçı, araştırmaları sırasında Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen ile yaptığı söyleşide kendisine, “Ne olur bizi anlatma. Bizim üstümüzde işlerde yapan pek çok kadınımız var onlardan bahset. Bahset ki, onlar da bilinsin. Edibe’yi anlat” dediğini anlattı.  O dönemde Edibe Subaşı’nı kendisinin dahi tanımadığını söyleyemediğini anlatan İlknur Güntürkün Kalıpçı, bu öneri üzerine kendisini araştırmaya başladığını söyledi. Gökçen’in bu önerisinin “Cumhuriyet dönemi kadınlarının kendilerini fark ettirme değil fark yaratma çabası olduğunu” belirten İlknur Güntürkün Kalıpçı, “Edibe Hanım’ı araştırmaya başladığımda Türkiye’nin yanı sıra dünyada çıkan gazete ve dergileri taradım. Bu esnada Viyana’da çıkan bir gazetedeki bilgiyi okuduğumda, ‘Diyor ki dünyadaki 180 havacı Viyana’da toplantı yaptı. İçlerinde sadece bir tane Türk kadın havacı vardı. O da Türkiye’nin meşhur havacısı Edibe Subaşı’ydı. 1932-1933’lerden bahsediyorum. O dönemde bir kadın olarak sadece Türkiye’den gidiyor. Ayrıca New York basınına bakıyorsunuz, New York basınında da, Paraşütçüler Birliği toplandı diyor. O gazete diğer ülkeler geçmezken bir Türkiye’yi temsiline vurgu yapılıyor. ‘Türkiye’yi temsilen 8 yaşındaki bir kız çocuğun annesi olan Edibe Subaşı katıldı’ şeklinde yazılıyor. İşte bu yazılardan sonra merakım daha da arttı” diye konuştu.

Yakın tarihte bir lisedeki konferansı sırasında çocuklara “Edibe Subaşı’nı tanıyan var mı” diye sorduğunda, içlerinden birinin parmak kaldırdığını belirten Güntürkün Kalıpçı, ‘Evet, yeni dizisi başladı hocam’ yanıtıyla karşılaştığını söyledi. “Hakikaten Subaşı soyadlı bir sanatçımız varmış ama yani çocuklara kızdım mı? Hayır!” diyen araştırmacı yazar İlknur Güntürkün Kalıpçı, “Ne ektiysen onu biçiyoruz” dedi. 

Programda sigorta kayıtlarında “minare işçisi” olarak geçen Türkiye’nin dört bir yanında sivil havacılığın tanıtımı için planörcülük, paraşütçülük ve motorlu uçuş eğitimleri veren Edibe Subaşı’nın hikayesini de şöyle anlattı: “Dünyanın sayılı akrobasi pilotlarından olan Türkiye’nin ilklerinden Edibe Subaşı’nın ilginç olan bir durumu daha var.  Subaşı Türk Hava Kurumu’ndan minare işçisi olarak emekli olmuş. O zamanlar en tehlikeli meslek minare işçiliğiymiş. Kadınını 1930’larda o kadar tehlikeli bir iş yapacağını düşünememişler. Nereden sigortalayalım diye düşündüklerinde de, o zamana göre en tehlikeli meslek minare işçiliği olduğu için bu sınıftan sigortalayarak emekli edilmiş” dedi.   

“ERZURUM’UN KADIN KAHRAMANI BURSA’YI SAVUNANA ÜSTEĞMEN FATMA HANIM AKLIMA GELİNCE AĞRILARIM GEÇTİ”

İlknur Güntürkün Kalıpçı, son yıllarda dünyada ve Türkiye’de yaşanan uygarlık savaşlarının ve kadınlar arasındaki savaşların, Cumhuriyet dönemi kadınlarının o yoklukta ve yoksullukta başardığı işleri okuyarak bitebileceğine dikkati çekti. 

Kendisinin de okuduğu zaman sarsıldığını fakat kendine geldiğini belirten bir başka canlı örnek daha aktaran İlknur Güntürkün Kalıpçı, “Erzurum’a konferansa gittiğim bir gün uçakta bacaklarım ve belim ağrımıştı. İçimden söylenirken aklıma hem Erzurum’un kadın kahramanı hem de Bursa’mızı savunmak için büyük emek göstermiş olan Kara Fatma Hanım aklıma geldi. Yaşadığı dönemde bir ilke imza atan Üstteğmen Fatma Hanım’ın 43 kadın, 700 erkekten oluşan ordusu ile at üstünde Bursa’ya gelip düşmana karşı savunduğunu hatırlayınca ağrım geçti” diye konuştu.

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.

Gizlilik Politikasını Oku