Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the ad-inserter domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/iyilikveguzellik.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
Tarihi surlarda 'mezarlık' gizemi!
Dolar 35,4226
Euro 36,3212
Altın 3.063,15
BİST 9.910,61
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 12°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
12°C
Hafif Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 6°C
Pts 7°C
Sal 7°C

    Tarihi surlarda ‘mezarlık’ gizemi!

    Tarihi surlarda ‘mezarlık’ gizemi!
    REKLAM ALANI
    18 Haziran 2023 12:15
    33
    A+
    A-

    Bursa’nın İznik ilçesinde yapımı 2300 yıl öncesine uzanan tarihi surların gizemi, arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkıyor. İki sur duvarı arasındaki alanın Bizans ve Osmanlı döneminde mezarlık olarak kullanıldığı belirlenirken, yine sur duvarının altında Roma dönemine ait bir villa ile sur kapısını kontrol etmek üzere yapılmış olduğu sanılan bir bina kalıntısına ulaşıldı.

    BURSA (İGFA) – Makedonya Kralı Büyük İskender’in kumandanlarından Antigonius Monophthalmos tarafından M.Ö. 316’da kurulan, Bitinya, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin izlerini halen taşıması nedeniyle dünyada eşine az rastlanan ve bütünüyle açık hava müzesi olan Bursa’nın İznik ilçesinde tarih ayağa kaldırılıyor.

    İznik’te yapımına Bitinya döneminde M.Ö. 4’üncü yüzyılda başlanan ve antik yazarlardan Strabon’un verdiği bilgiye göre 2,5 kilometre uzunluğunda olan İznik Surları, Kuzey Avrupa’da yaşayan barbar kavimlerden Gotların 258 yılındaki saldırıları sonrasında güçlendirilip, uzatılarak bugünkü hali olan 4 ana ve 12 tali kapı ile 4970 metre uzunluğa ulaşmış. Tarih boyunca yaşanan kuşatmalar ve büyük depremlere rağmen günümüze kadar ulaşmayı başaran tarihi surlar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ile İznik Müzesi Başkanlığında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore ediliyor.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mustafa Şahin’in bilimsel danışmanlığında tarihi surların Yenişehir Kapı bölümünde sürdürülen arkeolojik kazılar, kenti savunma amaçlı yapılan surların farklı amaçlar için de kullanıldığını gözler önüne serdi. İç ve dış surlar arasındaki alanın Bizans ve Osmanlı dönemlerinde mezarlık olarak kullanıldığını gösteren çok sayıda iskelet ortaya çıktı. Kazıya bilimsel danışmanlık yapan Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mustafa Şahin, “Biz burada anlama ve kurtarma amaçlı sondaj kazıları şeklinde kazılar yürütüyoruz. Mesela bir Roma villası olabilecek bir yapı kalıntısı bulduk. Bunu bulduğumuz, milattan sonra 2 yüzyıla ait kandiller ve benzeri buluntular anlıyoruz. Sur duvarı tam villanın üzerinden geçiyor. Bu da bize şunu gösteriyor. Demek ki bu sur duvarları yapılırken bazı yapılardan fedakarlıkta bulunulmuş. Sonrasında da 5 veya 6 yüzyıllarda Yenikapı’nın giriş çıkışını kontrol altına alan bir binanın bu villanın üzerine inşa edildiğini görüyoruz” dedi.

    MEZARLIK OLARAK KULLANILMI

    Bunun yanında sur duvarları arasında çok sayıda defin ile karşılaştıklarını dile getiren Prof. Dr. Şahin, “Özellikle kademeli olarak yapılan definlerin, bu alanda çok uzun yıllar süren bir defin geleneği olduğunu gösteriyor. Elde ettiğimiz bulgulara göre bunlar saldırılar esnasında ölen Bizanslı ya da şehit düşen İslam askerlerine ait değil. Düzenli bir defin olduğunu bize gösteriyor. Çünkü düzenli bir şekilde yapılan mezarlar ve bu mezarların içerisinde yapılan definleri görüyoruz. Buluntular arasında çok ilginç bir grup var. O da şu bir alanda biraz daha alt kotta Hıristiyan kökenli insanlar, bunun hemen bir üst kotunda da defin geleneğinden anlaşıldığı kadarıyla bir Müslüman’a ait mezar yer alıyor. Demek ki hem Bizans döneminde hem de sonrasında Türklerin gelmiş olduğu dönemde bu alanın yine mezar alanı olarak kullanıldığını görüyoruz” diye konuştu.

    DEFİNECİLERE UYARI: BOŞUNA GELMEYİN

    Mezar geleneklerine bakıldığında bu alanda defnedilenlerin ‘orta direk’ diye tabir edilebilecek sıradan halk olduğunu da sözlerine ekleyen Şahin, “Bu mezarlar, bizim ‘çatkı mezar’ dediğimiz iki tane içbükey kiremidin birleştirilerek oluşturulduğu mezarlar. Herhangi bir gayret, herhangi bir işçilik, herhangi bir maliyet yok bunlarda. Yani sıradan definler. Burada bir mesaj da vereyim. Bu tür mezarlarda hiçbir şekilde define olmaz. Ne Hıristiyanlar, ne Müslümanlar, ölülerini defnederken yanlarına değerli eşya bırakmazlar. Onun için yani bu mezarları gördükleri zaman işte altınlar, şunlar, bunlar kimse hayal etmesin. Boşu boşuna mezarlarda yatanları rahatsız etmesinler” dedi.

    REKLAM ALANI