Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the ad-inserter domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/iyilikveguzellik.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
Her yıl 200 bin kişi kriz geçiriyor!
Dolar 34,6502
Euro 36,3542
Altın 2.932,30
BİST 9.636,12
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 12°C
Çok Bulutlu
İstanbul
12°C
Çok Bulutlu
Çar 13°C
Per 14°C
Cum 16°C
Cts 14°C

Her yıl 200 bin kişi kriz geçiriyor!

Her yıl 200 bin kişi kriz geçiriyor!
26 Nisan 2024 10:15

Türkiye’de kalp krizi nedeniyle her yıl yaklaşık 200 bin kişinin hayatını kaybediyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, kalp krizi ve diğer kalp hastalıklarını önlemek için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

İSTANBUL (İGFA) – Kalp krizi, koroner arterler olarak bilinen kalbi besleyen damarların tıkanması sonucu, kalp dokusunun hasarı ile sonuçlanması şeklinde ifade ediliyor. Gelişen medikal ve girişimsel tedaviler, balon ve stent teknolojilerinin ilerlemesi kalp krizinde sağ kalımı artırıyor.

SİGARA TANSİYONU YÜKSELTİYOR!

Damar sertliğinin gelişmemesi ve kalp krizini önlemek için birtakım tedbirlerin alınması gerektiğini ifade eden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, sigara, endotel olarak bilinen damarın iç yüzeyine hasar veriyor ve kanın akışkanlığını azaltarak kanda pıhtılaşmayı arttırdığını söyledi. “Bozulmuş bir endotelde, pıhtılaşmanın da artması ile beraber damarın tıkanma riski çok daha fazla oluyor” diyen Güngör, “Sigara ayrıca hem tansiyonu yükseltiyor hem de damarlarda büzülmeye sebep olarak yine endotel hasarına neden oluyor. Sigara kullanan hastalardaki damar sertliği çok daha yaygın oluyor. Bacak damar tıkanıklıkları da hemen hemen neredeyse sadece sigara içen hastalarda görülüyor. Sigara dışında alınması gereken bir diğer tedbir ise kan basıncı kontrolü. Damarın içindeki basınç ‘tansiyon’ olarak tanımlanıyor. Tansiyon ne kadar yüksekse damar iç yüzeyine olan travma da o kadar fazla oluyor. Bu nedenle kan basıncı yani tansiyonun mutlaka normal sınırlarda tutulması gerekiyor. Hipertansiyon, 130/80 mmhg üzeri değerleri ifade ediyor. Burada unutulmaması gereken konu, hem büyük hem de küçük tansiyonun normal sınırlarda olması. Bir değerin bile yüksek olması, hipertansiyon tanımı için yeterli oluyor. Hastadan hastaya değişmekle beraber genellikle 135/85 mmhg üzeri değerlerde medikal tedavi gerekliliği bulunuyor. Hayat tarzı değişikliği de tansiyon kontrolünde etkin oluyor. Tuzsuz diyet, düzenli egzersiz, kilo kontrolü de kan basıncı kontrolünde özellikle genç hastalarda medikal tedavi kadar etkin olabiliyor. Tansiyonla ilgili olarak unutulmaması gereken önemli bir nokta da, hipertansiyonun genellikle klinik şikayet yaratmadığıdır. O yüzden herhangi bir şikayet olmadığı halde ayda bir kez de olsa mutlaka tansiyon ölçümü yaptırmak, 130/80 mmhg üzeri durumlarda bir doktor muayenesi olmak gerekiyor” diye konuştu.

BU RAHATSIZLIKLAR KALP HASTALIKLARI RİSKİNİ ARTIRIYOR!

Kalp hastalıkları riskini artıran rahatsızlıkların teşhis ve tedavi edilmesinin önemini vurgulayan Doç. Dr. Mutlu Güngör, diyabetin bir diğer adıyla şeker hastalığı kalp damar tıkanıklıklarının en sık sebeplerinden biri olarak bilindiğini, kandaki fazla şeker, damar iç yüzeyinde birikerek damar sertliğine sebep olduğunu söyledi.

 Düzenli hekim kontrollerinin kalp hastalıklarından korunmanın en önemli faktörlerden olduğunun altını çizen Doç. Dr. Güngör, “Kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümü kriz öncesi önemli bir şikayet tanımlamıyor. Ayrıca kronik hastalıklar da uç organ hasarı gelişmeden önce klinik bulgu vermeyebiliyor. Dolayısıyla özellikle risk grubunda olan kişilerin yıllık kontrollerini mutlaka yaptırması gerekiyor. Postmenopozal (menopozdan sonraki dönem) kadınlar, kırk yaş üstü erkek hastalar, sigara kullanan kişiler ve diyabetik olan hastalarda bu kontroller çok daha fazla önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.