DİSK Emekli-Sen: Milyonlarca emekli hayal kırıklığında
DİSK Emekli-Sen Keşan Temsilciliği’nce yapılan açıklamada, memurlara yapılan zam açıklamasında milyonlarca emeklilerin unutulduğu belirterek, iktidarın, tercihini sermayeden yana kullandığı iddia etti.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – DİSK Emekli-Sen Keşan Temsilciliği, memurlara yapılan zam açıklamasında emeklilere yer verilmediği yönünde yaptığı açıklamada, seçimlerden önce çalışanlarına ve emeklilerine ekonomik olarak büyük vaatlerde bulunan iktidarın, yine milyonlarca emekliyi hayal kırıklığına uğrattığı belirtildi.
Kamuda çalışan memurlara zam yapıldığı belirtilen açıklamada, “Kamuda çalışan memurlarını bir miktar rahatlatan maaş zamlarına imza atan hükümet, ne yazık ki milyonlarca Bağ-kur, SGK ve Emekli Sandığı emeklisini ise unuttu. En büyük memur maaşını yüzde 17,55 enflasyon farkı + 8 bin 77 TL seyyanen zam ile 22 bin TL’ye çıkaran iktidar, milyonlarca emekliye de ‘Sen 7 bin 500 TL ile 11 bin 500 TL arasında maaş almaya devam edeceksin’ demiş oldu” ifadelerine yer verildi.
“ASLAN PAYI, HER ZAMAN…”
İktidarın, tercihini yeniden sermayeden yana kullandığı belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Milyonlarca Bağ-kur, SGK ve Emekli Sandığından emekli maaşı alanlara ortalama yüzde 19.77 zam yapmayı düşünen iktidar, tercihini yine sermayeden yana koymuştur. Yıllarca kontrolünde olan TÜİK’e enflasyon rakamlarını istediği gibi açıklatan iktidar, milyonları yine açlığa ve yoksulluğa mahkum etmeye devam etmektedir. Ne acıdır ki sayıları bugün 15 milyona ulaşan emekli, örgütlü olmamanın acısını çekmektedir. Aileleri ile birlikte milyonlarca kişiye ulaşan bu kadar büyük bir kitle örgütsüzdür. Ülkeyi yönetenler de bunu bildikleri için milyonlarca emekliye sadaka verir gibi maaş zammı yapmaya devam ediyorlar. TBMM’de bütçe yapılırken milyonlarca emekli ve aileleri göz ardı edilerek paylaştırılan bütçenin sadece kırıntıları ayrılmaktadır. Aslan payı, her zaman sermaye gruplarına ayrılmaya devam etmektedir. Milyonlarca Bağ-kur, SGK ve Emekli Sandığı emeklisi şunu iyi bilmelidir ki; gücümüzün farkına varmalıyız. Örgütlenmeliyiz. Ancak örgütlü toplumlar karar süreçlerinde irade koyabilirler. Bizler hakkında karar vericilere karşı mücadelemiz devam edecektir.”