Deniz ekosisteminin kritik canlılarından ve Posidoina çayırlarının yayılımını artırmak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı, Muğla İl Tarım Müdürlüğü ve YK Enerji iş birliğinde, Doğu Akdeniz Üniversitesi danışmanlığında özel bir proje başlatıldı. Akdeniz’de önemli bir karbon yutak alanı ve su altı canlılarının oksijen kaynağı olan Posidoina çayırlarının sayısını artırmayı hedefleyen proje, YK Enerji’ye ait Kemerköy sahasında hayata geçirilecek.
MUĞLA (İGFA) – Akdeniz’e özgü doğal bir denizaltı bitkisi olan Posidoina çayırlarını korumak ve yayılımını artırmak amacıyla Muğla’nın Milas ilçesinde çok önemli bir çalışma başlatıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın liderliğinde Muğla İl Tarım Müdürlüğü ve YK Enerji iş birliğinde Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden akademisyenlerin danışmanlığında başlatılan proje kapsamında, Posidoina çayırlarının varlığı artırılacak. Proje, YK Enerji’ye ait olan Kemerköy Termik Santrali soğutma suyu alanında başlatıldı.
İlk ekimin yapıldığı ve projenin öneminin kamuoyuyla paylaşıldığı basın toplantısı Muğla İl Tarım Müdürü Muhammed Sevinç, YK Enerji Genel Müdürü Erol Demir, projenin danışmanlığını yapan Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek’in katılımı ile Kemerköy Sosyal Tesisleri’nde yapıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Muğla İl Tarım Müdürü Muhammed Sevinç, balıkçılığın dünyada 540 milyon kişiye iş sağladığını, milyarlarca insanın da beslenme kaynağı olduğunu belirterek, “Muğla da 1.479 kilometrelik sahil şeridiyle kıyı balıkçılığına çok elverişli yapıda ve kıymetli avlak sahalarına sahip. Su ürünleri ilimiz için büyük bir ekonomik değer. Bu nedenle Mavi Vatanı korumak adına çalışmalar yapmak zorundayız” dedi.
Muğla İl Tarım Müdürlüğü olarak, denizleri korumak için kapsamlı çalışmalar yaptıklarını, Posidonia çayırlarının da bu çalışmalardan biri olduğunu belirten Sevinç, “Maalesef denizlerdeki balıkçılık, turizm faaliyetleri bu çayırlara zarar veriyor. Oysa ekosistem açısından çok değerli olan bu endemik türü korumak zorundayız. Deniz çayırlarının etkin olarak varlığını sürdürebilmesi açısından; bölgede bulunan sağlıklı deniz çayırı habitatlarının korunmasının sağlanması, sağlığını yitirmiş deniz çayırı habitatlarında rehabilitasyon ve transplantasyon / implantasyon uygulaması yapılması, paydaşların ve kamuoyunun farkındalığı ile etkinliğinin artırılması, deniz çayırlarının korunması yönünde yasal zemin oluşturulmasına katkı verilmesini hedefliyoruz. Bakanlık ve İl Tarım Müdürlüğü olarak, üç yıl boyunca devam edecek olan projenin içinde olmaktan ve projeye katkı sunmaktan mutluyuz. İl Müdürlüğümüz Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi’ni, YK Enerji’yi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden akademisyenleri bir araya gelerek ortaya koydukları bu çok kıymetli çalışmadan dolayı kutluyorum” şeklinde konuştu.
“285 FUTBOL SAHASI BÜYÜLÜĞÜNDE BİR ALANDA ÇALIŞMA YAPILACAK”
YK Enerji olarak, bir yandan Türkiye’nin yer altı zenginliklerini enerjiye dönüştürdüklerini bir yandan da sürdürülebilirlik çalışmalarına öncelik verdiklerini söyleyen YK Enerji Genel Müdürü Erol Demir, bu projenin Türkiye ve Akdeniz havzası için önemine dikkat çekti. “Posidoina çayırlarıyla ilgili çalışmalara Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin değerli akademisyenleriyle 2020 yılında başladık. Tarım ve Orman Bakanlığı, Muğla İl Tarım Müdürlüğü, Doğu Akdeniz Üniversitesi ve YK Enerji ekiplerinin ortak çalışmaları sonucunda analizler yapıldı ve en doğru yöntem bulundu. Bugün de bu önemli projede artık aksiyonları almaya başlıyoruz” dedi. Demir, proje tamamlandığında yaklaşık 200 hektar alanda yani 285 futbol sahası büyüklüğünde bir alanda Posidonia çayırlarını çoğaltmayı ve koruma altına almayı hedeflediklerini, projenin ilk yılında ise 16 hektar büyüklüğünde bir alana ulaşacaklarını söyledi.
“POSİDONİALAR, YILDA 520 TONA KADAR KARBON TUTUYOR”
Yapılan analizlerde Kemerköy Termik Santrali’nin soğutma suyu bölgesinin hem deniz çayırlarının gelişimi hem de diğer deniz canlıları için elverişli bir ortam yarattığının saptandığını belirten Demir, konuşmasına şöyle devam etti: “Posidonia çayırlarının en önemli özelliği küresel ısınmaya karşı önemli bir karbon yutak alanı oluşturmalarıdır. Havadaki karbonu tutmayı başaran Posidonialar, fotosentez ile denizlerdeki oksijeni de artırıyor. Özellikle, günümüz şartlarında bu özellikleri ile posidoniaların çoğalmasını çok önemsiyoruz. Atmosferden yılda 240 ton/hektar ila 520 ton/hektar arasında karbon tutulması da projedeki hedeflerimize ulaştığımızda sağlanacaktır.
Posidonia çayırlarının, Caretta Caretta kaplumbağalarının en önemli besin maddesi olduğunu, Kemerköy’ün de bu kaplumbağaların tercih ettiği bir bölge olduğunu da belirten Demir, “Sosyal tesislerimizin kıyılarında çok sayıda kaplumbağa bulunuyor, uzun yıllardır birlikte yaşıyoruz, burası onların da evi. Dolayısıyla Posidonia çayırları projesi, bu çok özel kaplumbağa türünün geleceği için de büyük önem taşıyor. Ülkemiz açısından bir ilk olan bu projenin ortağı olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. İnanıyorum ki bu projeden elde edeceğimiz çıktılar, yeni çalışmaların da kapısını açacak” dedi.
“POSİDONİA ÇAYIRLARI AKDENİZ EKOSİSTEMİNİN BİRİNCİL ÜRETİCİLERİNDEN”
Projenin danışmanlığını yapan Doğu Akdeniz Üniversitesi akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek de ülkemiz suları için en önemli deniz çayırı türü olan ve bir Akdeniz endemiği olan Posidoina çayırlarının anavatanının Akdeniz olduğunu belirterek, “Bu bitki, sadece Akdeniz’e özgü bir deniz çayırı türü ve ekosistemimiz için hayati bir öneme sahip. Posidonia Oceanica, Akdeniz ekosisteminin birincil üreticilerindendir. Fotosentez yoluyla oksijen üretiyor ve deniz canlıları için yaşam alanı sağlıyor. Bu bitki, aynı zamanda karbon emilimi ve depolanmasında da önemli bir rol oynuyor. Böylece iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir rolü var. Ekosistem sağlığını korumak ve gelecek nesiller için doğal kaynakların sürdürülebilirliğini desteklemek açısından kritik öneme sahip” dedi.
Posidoina çayırlarının yayılımını artırmak için üç ayrı yöntem kullanacaklarını belirten Çiçek, şu bilgileri verdi: “İmplantasyon yöntemi ile deniz çayırlarından alınan/oluşturulan köklü fideler uygun zemine yerleştirilecek. Transplantasyon yönteminde ise kök ve çayır öbekleri farklı noktalardaki uygun zemine yerleştirilecek. Son olarak deniz çayırlarının tohumlarından çimlendirme usulü ile yeni fideler elde edilecek ve bu fideler uygun zemine yerleştirilecek.”