Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the ad-inserter domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/iyilikveguzellik.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
‘Sağ beyinli’ veya ‘Sol beyinli’ iddialarının bilimsel temeli var mı?
Dolar 34,6587
Euro 36,5697
Altın 2.953,45
BİST 9.692,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
13°C
Hafif Yağmurlu
Per 14°C
Cum 16°C
Cts 13°C
Paz 13°C

‘Sağ beyinli’ veya ‘Sol beyinli’ iddialarının bilimsel temeli var mı?

‘Sağ beyinli’ veya ‘Sol beyinli’ iddialarının bilimsel temeli var mı?
4 Nisan 2024 09:10

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, sosyal medya gibi platformlarda özellikle nöromitler gibi bilimsel temele dayanmayan inanışların hızla yayıldığına işaret etti

İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, nörolojide doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi.

Günümüzde her insanın beynini gerektiği kadar kullandığını kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Uykuda bile beyin çalışır ve gündüzden daha aktif olabilir. Bir dönem, çocukların müzisyen olmasıyla zekalarının artacağına dair popüler bir inanış yaygındı. Özellikle 1990’larda, Amerika’da vali seçimlerinde yeni doğan ailelere müzik CD’leri dağıtılarak çocukların ‘hayata 1.0 başlaması’ gibi bir yaklaşım benimsenmişti. Ayrıca, uykuda yabancı dil öğrenme gibi fikirler de ortaya atılmıştı. Ancak, günümüzde bu tür iddiaların bilimsel geçerliliği tartışmalıdır.” dedi.

BEYİN HAKKINDAKİ YANLIŞ İNANIŞLAR NELER?

Beyin hakkındaki yanlış inançlardan birinin de ‘beyin fonksiyonlarının sadece belirli bir kısmının kullanıldığı’ olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, şunları vurguladı:

“Aslında, beyin her zaman tam kapasitesiyle çalışır ve her iki tarafı da birlikte kullanılır. Eğitim sistemlerinin veya şirketlerin ‘sağ beyinli’ veya ‘sol beyinli’ yetiştirme iddialarının bilimsel temeli bulunmuyor. Bilimsel araştırmaların popülerleştirilmesi sırasında bilgi kaybı ve çarpıtılma riski vardır. Bu, akademisyenlerin karmaşık bilimsel dilini basitleştirmesi gerektiği gibi, sosyal medyada da bilgilerin yanlış anlaşılmasına veya çarpıtılmasına neden olabilir.

“BİLİMSEL TEMELE DAYANMAYAN İNANIŞLAR SOSYAL MEDYADA HIZLA YAYILIYOR”

Örneğin, bazı haberlerde yapılan yanlış yorumlar bilimsel gerçeklerin yanlış anlaşılmasına neden olabilir. Bilgiye hızlı erişim ve paylaşım imkanları, sosyal medya gibi platformlarda doğru bilgilerin yanlış anlaşılmasına veya çarpıtılmasına neden olabilir. Özellikle nöromitler gibi bilimsel temele dayanmayan inanışların sosyal medyada hızla yayılması yaygındır.”

Sonuç olarak, bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde anlamak ve aktarmak için daha dikkatli olunması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Yanlış anlaşılan veya çarpıtılan bilgiler, toplumda yanlış inançların yayılmasına ve bilimsel ilerlemenin engellenmesine yol açabilir.” dedi.

BU DURUMDAN KURTULMAK İÇİN NE YAPILMASI GEREKİYOR?

Bilimsel bilgiyi üreten insanlarla eğitimciler arasındaki kopukluğu düzeltmek gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Yani nörobilimciler ve sinirbilimciler doğrudan bilgiyi aktarmalı, böylece eğitimciler de bu bilgileri öğrencilere aktarabilirler. İkincisi, klasik medya ve sosyal medya arasındaki dengeyi sağlamak zor, ancak geleneksel medyanın nörobilim uzmanlarının bilgilerine daha fazla yer vermesi önemlidir. Bu, bilimsel doğruluk ve güvenilirlik açısından bir sorumluluk gerektirir.” diye konuştu.